Suçluluk Duygusuyla Nasıl Başa Çıkılır?

İki gündür anne olarak hissettiğimiz suçluluk ve yetersizlik duygusu üzerine konuşuyoruz. Bugün de bu duygular üzerine biraz daha konuşacağız ve bu duyguları hissettiğimizde nasıl daha kolay atlatabileceğimizi paylaşacağım.

Her birimizin burada benim aklıma gelenlerden farklı yöntemleri de olabilir. Onları da hepimize ilham olması açısından bizlerle paylaşırsanız çok sevinirim.

Öncelikle söylemek istiyorum ki; bu duygular tüm dünyadaki her yaştan, her ırktan, her sosyoekonomik sınıftan, herkese ait duygular.

Ünlü tenis oyuncusu Serena Williams, kızı ilk adımlarını atıp yürümeye başladığında antrenmandaydı. Bir ay sonra Instagram’da paylaştığı fotoğrafın altına çok çalışıp dilediği kadar kızı Alexis Olympia’nın yanında olamadığı için iyi bir anne gibi hissetmediğini yazdı. Ne kadar ünlü ya da zengin de olsan bu duygunun kurbanı olabilirsin. Suçluluk duygusu genellenerek “ben bu annelik işini pek beceremiyorum” hissine dönüşüyor.

Bu hissiyat her birimizi farklı olarak dün bahsettiğim davranışlardan bazılarını sergilemeye yöneltebilir. Peki temelinde bu duygunun olduğunu keşfettiğimiz davranışları yapmamak için ya da daha az yapmak için nasıl çözüm bulabiliriz?

  1. Kendine Zaman Ayır: Biliyorum zor. Fakat kendine iyi gelecek bir şey yaparak şarj olmaya bilinçle çaba göstermek gerekiyor. Buna hakkın olduğunu, buna değer olduğunu kendine hatırlatman gerekiyor. Hem şöyle de bir gerçek var ki; kendinle bağlantıya geçerek enerjini geri toplaman tüm aileye kazanç sağlar. Unutma enerji bulaşıcıdır. Senin kendi ihtiyaçlarını göz ardı ederek gergin ve mutsuz olman demek eşinin, çocuklarının da bu gergin havayı hissetmesi ve onların da gerilmesi demek. Halbuki sen keyifle on dakika kahveni içmeye vakit ayırabilirsen çocuklarına ya da ailene rahatlamış halde tekrar vakit ayırabilirsin. Bu da sıkışmışlık hissiyle yapacağın tüm davranışları daha az yapmanı ya da o davranışlardan kaçınmanı sağlar. KENDİN İÇİN YAPTIĞIN HER ŞEY AİLENİ DESTEKLER.
  2. Anda Kal: Bu madde yukarıdaki ile bağlantılı olmakla birlikte çok farklı. Çocuğunu büyütürken tüm dikkatin çocuğun iyiliğinde. Halbuki sende olmayanı çocuğuna veremezsin. Kendi bedeninden, ruhundan, zihninden gelen mesajları duy. Senin başka birine fayda sağlaman için senin ihtiyaçlarının karşılanması gerekir. Uyku düzenin, su içmek, yemek yemek, tuvalete gitmek, hareket etmek gibi fiziksel ihtiyaçlarını fark et. Belki de bunlar karşılanmadığı için daha suçluluk doğuracak davranışlar sergiliyorsun. Bu maddenin bir başka boyutu da; anda yüz yüz varlık göstermek. Kendinle bağlantıda kalarak ihtiyaçlarını ve duygularını ihmal etmediğinde özündeki varlığınla bir bütün olarak bulunduğun yerde varlık gösterebilirsin. HER NEREDE NE YAPIYORSAN %100 ORADA OL. Çocuğunla yerde oturarak oyun oynuyorsan o anda çalan telefonlara cevap verme, oyunda kal. İşinle ilgili bir toplantıdaysan o toplantıda varlık göster; aynı anda alışveriş listesini düşünme. Gününü planlar, önceliklerini doğru belirlersen yapabilirsin. Biz aynı anda pek çok yerde olmaya, her yere yetişmeye çalışırken kendimizi kaybediyoruz.
  3. Yardım İste: Her şeyi tek başına mükemmel bir şekilde yapabilen bir anne yok. Böyle bir çaba beyhude. Gerek de yok. Sağlıklı da değil. Bir anneyi desteklemek için bir köy gerekir. Herkes için her şeyi yapamazsın. Bunu kabul et. Kabul etmeyip yapmaya çalıştıkça tükenmişlik ve yetememe hissin artacak. Yaşları uygun olan sorumlulukları çocuklarına delege et. Eşinin yapabileceklerini ondan iste. Belki komşuların, belki aile büyüklerin kimin elinden ne gelecekse rica et. Denizde boğulduğunu hissederken can simidini başkasının atmasını bekleme “BANA CAN SİMİDİNİ ATAR MISINIZ?”diye talep et. Benim halimi görüp yardım önersinler diye beklersen boğulabilirsin.
  4. Pozitif Düşün: Bu hep duyduğumuz pozitif düşün, öyle olsun gibi bir şey değil; kafandaki negatif tüm düşünceleri pozitife çevir. Mesela “Çalıştığım için kötü bir anneyim” diyorsan onu “Çalıştığım için iyi bir anneyim”e çevir. Neler kaçırdığın yerine neler kazandığına ve ailene neler kazandırdığına odaklan. “Kendime vakit ayırdığım için şu anda çocuğumla oynamaya enerjim var”. “Yardım talep ediyorum; çünkü kendim beceremiyorum” yerine “Yardım isteme cesaretini gösterdiğim için şu anda kendime vakit ayırabiliyorum, Oh!”gibi. POZİTİF DÜŞÜNCELERİ BESLE, BÜYÜSÜNLER.
  5. Elinden Geleni Yap: Sadece elinden geleni yapabilirsin, daha fazla değil. Endişelenmek ve kendini “mükemmel” görünen ya da kendini öyle gösteren örneklerle kıyaslamak yerine elinden geleni yapmanın özgüvenini taşı. Kendine inan. Kendi becerilerine ve potansiyeline güven. Elinden geleni yapmana rağmen işten biraz geç çıktığın için çocuğunun maçının sonuna yetiştiysen kendini yerden yere vurmak yerine “elimden geleni yaptım ve işte buradayım” deyip kendini kutla. Herkesin gelişim ve değişim potansiyeli vardır. Hangi konularda değişim istiyorsan o konularda araştır, oku, öğren, danış ve sonunda kendine en uygun çözümleri uygula. Başkalarına uyan çözümler sana uygun olmayabilir. BULUNDUĞUN ŞARTLARDA EN DOĞRU KARARI VERECEĞİNE GÜVEN.
  6. Takipten Çıkar: Bu sınırlarını doğru çizmekle ve kendi alanını korumakla ilgili. Instagramda takip ettiğin insanların yorumları, paylaştıkları, sana verdikleri mesajlar seni desteklemeyip aksine kendini sana kötü hissettiriyorsa takipten çıkar. Çevreni sadeleştir. Bu yakın çevrendeki ailen ve arkadaşların için de geçerli. Senin alanını ihlal edip seni daha da yetersiz hissettirdiklerini düşünüyorsan kendi alanını koru. Eminim sana kendini öyle hissettirmek niyetiyle yaptıkları bir şey değil. Ama gerçekten bilmeyebilirler, farkında olmayabilirler. Onlara doğru bir şekilde suçlamadan kendi duygularını ifade et. Hayır demeyi bil. SINIRLARINI ÇİZ, ALANINI KORU.
  7. Gerçek Ol: Suçluluk, utanç, yetersizlik… her ne hissediyorsan bunları saklamak ve kendini daha da iyi göstermeye çalışmak yerine gerçek ol. Kendi duygularına sahip çık. Duygularının üstünü örtme. Gerekiyorsa profesyonel yardım al. Gerekiyorsa seni anlayacağını düşündüğün arkadaşlarınla paylaş ama SAMİMİ OL.
  8. Sadece Anne Değilsin: Annelik senin hayattaki rollerinden sadece bir tanesi. Bu rolde kendini kaybetmek çok kolay, çok da doğal. Ama hatırla sen aynı zamanda bir eş, bir iş insanı, bir arkadaş, bir evlat, bir kardeş, ve daha pek çok şey olabilirsin. Annelik diğer rollerine eklenince bu seni nasıl dönüştürdü? DÖNÜŞTÜĞÜN İNSANI KEŞFET. Ama bu da bu farkındalığa sahip olduktan sonra zamanla olacak bir şey. Doğumdan sonraki ilk aylar içinde bunu keşfetmek için kendini zorlama, bir de bunun stresini yaşama. Zamana bırak. Herkes için bunun süresi farklı. Başkalarından gelen yargılayıcı cümlelere kulağını tıka. Bunun doğru zamanını sen hissedeceksin.
  9. Duygularına İzin Ver: Suçluluk, yetersizlik her ne hissediyorsan bu duyguları fark et. Kendine hissetmek için izin ver. BUNLARI HİSSETMEN ÇOK NORMAL VE İNSANİ. Kendine şefkat göstererek kabul et. Anneliğin her saniyesini aynı derecede sevmeyeceksin. Kabul et. Bunu bilmek çok önemli ve özgürleştirici. Tüm duygular anlık ve geçiyor. Bu duygular da yukarıdaki yöntemleri uyguladıkça ve hatırladıkça geçecek. Sana anneliğe dair sadece koşulsuz ve sonsuz sevgi kalacak.

Bunları okumak size neler hissettirdi?

Ne gibi farkındalıklar oluşturdu?

Eklemek istediğiniz, kendi uyguladığınız başka yöntemler var mı?

Paylaşırsanız çok sevinirim.

İçten sevgilerimle

Bu yazıyı paylaş

2 thoughts on “Suçluluk Duygusuyla Nasıl Başa Çıkılır?”

  1. Gülden ince

    Öncelikle merhaba, sıkı takipcinizim ve yeni anneyim. Yaşadığım şeylere tercüman olmuşsunuz bazen ağlama sesine dayanamayıp kaçmak istediğim oluyor ama farkındayım geçecek. Birde çalışan bir anneyim ise başlayacağım çok az kaldı acaba hayatından çalıyor muyum diye içim içimi yiyor. Keşke bu konuyla ilgili de bir yazı yazsanız bizde nasiplensek. Çalışan annelerin halleri duyguları. Ben bu yazınızı iyiki okudum bana çok iyi geldi. Artık yardım isteyeceğim beklemeyecegim. Bir kahve içeceğim belki kitap okuyacağım rahatlamak için ama ben iyi olursam onlarda iyi olur. Teşekkür ederim çok sağolun

    1. Merhaba Gülden Hanım, çok teşekkür ederim benimle yaşadıklarınızı paylaştığınız için. Bebeğiniz en küçükken neye ağladığını kestirememek insanda çaresizlik ve yetersizlik duygularını tetikliyor, haklısınız. Onun açısından baktığınızda da başka iletişim kurma biçimi yok. Başka türlüsünü bilmiyor. O da çok çaresiz. Böyle iki çaresiz insan birbirinize şifa olacaksınız… Siz onun güvenli limanısınız. Düşünsenize sizden başka bir bağlantısı yok dünyayla. İlk yıl en zoru, sonra iletişim becerileri arttıkça her şey daha kolay hale geliyor. Ben her zaman buradayım. Ne zaman paylaşmak isterseniz iletişime geçebilirsiniz. Ayrıca yöntemleri uygulayacak olmanıza çok çok sevindim. Kararlılıkla bu farkındalığınızı sürdürün. Çalışan annelere biraz değinmiştim “Anneler neden suçlu hisseder” başlıklı yazımda. Daha detaylı da düşüneceğim. İçten sevgilerimle…

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Scroll to Top