Kontrol Konumunuz Nerede?

Hayata bakış açımızı iki şekilde düşünmek mümkün. Kendi hayatımız veya onu etkileyen olayların ne kadarının kendi kontrolümüzde olduğunu hissettiğimiz kontrol konumumuzu belirler.

“Danimarka Yoluyla Ebeveynlik” kitabında bu konu şu şekilde açıklanıyor:

İçsel kontrol konumuna sahip insanlar hayatlarının ve kendilerini etkileyen olayların kontrolünün kendilerinde olduğuna inanırlar. Dürtüleri içsel olarak çalışır ve kontrol konumları içeriden yönetilir.

Dışsal kontrol konumuna sahip insanlar hayatlarının çevre veya kader gibi dış faktörlerle yönetildiğine ve kendilerinin etkilerinin az olabileceğine inanırlar. Kontrol konumları dışarıdan yönetilir ve kendilerinin bunu değiştiremeyeceğini düşünürler.

Şüphesiz hepimizi etkileyen dış faktörler vardır. Çevremiz, kültür, sosyal statümüz gibi etkenler aldığımız kararları ve algımızı şekillendirir; ancak hayatımızın ne kadarının bizim kontrolümüzde olduğunu hissettiğimize göre kontrol konumumuz değişir.

Dışsal kontrol konumuna sahip çocuklar, ergenler ve yetişkinler kaygılılık ve depresyona daha meyilli oluyorlar. Hayatlarını kontrol edemeyeceklerini veya az kontrole sahip olduklarını hissettikleri için endişeleniyorlar ve çaresizlik duyguları başa çıkamayacakları kadar büyüyebiliyor.

Nowicki-Strickland İçsel-Dışsal Kontrol Ölçeği Test sonuçları 50 yıllık bir dönem için incelendiğinde ilkokul çağından liseye kadar çocukların kontrol konumu araştırılmış ve dışsal kontrol konumunun zamanla çok arttığı anlaşılmış. 1960’da genç insanlar 2002’ye göre kontrolün %80 daha fazla kendilerinde olduğunu hissediyorlarmış. Yani gençler gittikçe daha küçük yaşlardan itibaren çaresizlik hissine kapılıyorlar.

Bu araştırma sonucuyla son dönemde toplumda artan depresyon ve kaygı durumuyla da lineer bir bağlantı olduğunu fark etmek mümkün. Dışsal kontrol konumundaki bu artışın sebepleri neler olabilir?

Bu açıklamayı henüz Türkçe’ye çevrilmemiş olan bu kitaptan kendim sizler için çevirerek paylaştım.

Şimdi kendi açımızdan bakacak olursak; hayatımızda kontrolün bizde olmadığına inandığımız, çaresiz hissettiğimiz, toplumca depresyonda olmamıza sebep olan ne çok alan var değil mi? Çocukluktan itibaren “senin elinden bir şey gelmez”, “sen ne yapabilirsin ki?” vs denilerek etkisiz olduğumuza inandırıldığımız çok konu var.

Şunu ayırt etmek gerekiyor ki; evet başkalarının davranışlarını, düşüncelerini, söylediklerini, hava koşullarını vb kontrol edemeyiz; fakat bunlarla ilgili hissettiklerimizi, algımızı, tepkimizi, davranışlarımızı kontrol edebiliriz. Bunu fark ettiğimizde ve kendi kontrolümüzdekileri bilinçle yönetmeye başladığımızda içimizdeki gücü çok etkin biçimde kullanabiliriz.

Kendimiz içsel kontrol konumunu harekete geçirdiğimizde çocuğumuza da bu yönde model olabilir ve rehberlik edebiliriz. Bu sayede daha mutlu çocuklar ve daha mutlu nesiller yetişmesini sağlayabiliriz. Ne dersiniz?

Bu yazıyı paylaş

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Scroll to Top