Kızgınlık Ölçeği

Çocuğumla sakince iletişim kurmak istiyorum; ama birden kendimi bağırırken buluyorum ve sonrasında da suçluluk beni ele geçiriyor diyen tüm ebeveynler için yazı dizim devam ediyor.

Aslında kızgınlık genelde öyle birden bire gelmiyor; yavaş yavaş içimizde tırmanıyor ve birikiyor. Ve biz öfkemizin tırmanmanın hangi aşamasında olduğunu bilirsek; patlamayı engelleyerek daha sakince olaylara yaklaşabiliriz. Kızgınlık ölçeğinde seviyeler:

Kızgınlık ÖlçeğiBirinci Seviye: İyi ve rahat hissediyorum.

Kızgınlık Ölçeğiİkinci Seviye: Hala iyiyim ama bazı şeylerden biraz rahatsızım.

Kızgınlık ÖlçeğiÜçüncü Seviye: Vücudumda gerginlik hissetmeye başladım. Sinirlenmeye başladım. Birilerine söylenebilirim.

Kızgınlık ÖlçeğiDördüncü Seviye: Muhtemelen bağırıyorum. Vücudum gergin, dişlerim sıkı. Sinirliyim.

Kızgınlık ÖlçeğiBeşinci Seviye:  Bağırıyorum, kalbim hızlı çarpıyor, ellerim sımsıkı kapanmış. Çok sinirliyim.

Örneğin; çocuğunuz kardeşiyle salonda yerde oturarak sakince oyun oynadığı zaman hiç sorun yok. Hayat güzel, siz sakinsiniz. 1. seviyedesiniz.

Çocuğunuzun salonda kardeşiyle koşarak ve eşyalara çarparak gürültüyle oyun oynamasını sevmiyorsunuz. O şekilde oynamaya başladılar ve rahatsızlık duyuyorsunuz. 2. seviyedesiniz.

Eşyalara çarparak oynamaya devam ediyorlar. Yastıkları da aldılar birbirlerine fırlatıyorlar. Eyvah birazdan bir şeyler devrilecek sinirlenmeye başladınız. Artık ağzınızı açıp “hey çocuklar! Yeter ama artık” diye konuşabilirsiniz her an. 3. seviyedesiniz.

Veeee.. koşarlarken biri sehpaya çarptı. Çok sevdiğiniz vazo kırıldı. İşte olacağı buydu. Artık bağırıyorsunuz. Çeneniz dişleriniz sımsıkı, “nasıl çocuklarsınız siz? bu kadar işimin arasında bir de temizlik yapayım şimdi! uzaklaş dedim sana, hemen odanıza gidin! Bu benim en sevdiğim vazoydu.” 4. seviyedesiniz.
Ama odalarına gitmiyorlar. Sözünüzü de dinletemediniz. Artık avazınız çıktığı kadar bağırıyorsunuz. Birinin bir yeri de kesilecek. Bıktınız artık. Zaten bütün işler de size bakıyor bu evde! Eşiniz akşamdan akşama eve gelip yemek ve temiz, ütülü çamaşır bekliyor. Siz yorgunsunuz! Her şey üst üste gibi hissediyorsunuz. Ağzınızdan istemediğiniz şeyler çıkıyor. Belki de çocukları kollarından tutarak götürüyorsunuz odaya. 5. seviyedesiniz.

Bazen de bu seviyeler arasında zaman içinde tırmanış yaşıyoruz. Bir şeyler bizi rahatsız ediyor; ama iletişim kurmayıp susuyoruz, biriktiriyoruz. Günler belki haftalar geçiyor. Gergin gergin gidip geliyoruz eve. Bir mutsuzluk durumu var; ama teşhis de edemiyoruz. Sonra bir gün ufak bir şeyde geçen haftaların birikimi olarak patlıyoruz.

İşte bu yüzden nelerin bizi rahatsız ettiğini fark edip henüz 2 veya 3. seviyedeyken sakince iletişim kurarak çözüm aramak daha kolay. Bu seviyelerde kendimizi sakinleştirme yöntemlerini uygulayabiliriz. Yöntemleri ilerleyen günlerde paylaşacağım.

4 ve 5. seviyelerdeyken artık o yöntemleri uygulamaya koymak daha zor; çünkü beynimiz “Kaç / Savaş” moduna geçiyor. Mantığı devreye sokmak için önce o modda olduğunuzu fark edip “bir dakika, önce beynimi kontrol etmeliyim” farkındalığına gelmeniz gerekiyor.
Çocuklar koşarak oynarken ve ben henüz 2. ya da belki 3. seviyedeyken sinirlenmeden belki biraz ciddi ve yüksek tonda onları uyarıyorsam; ya da oynayabilecekleri alternatif bir alan gösteriyorsam her şey yolunda.

Ama eğer sık sık kendimi 4. ve 5. seviyede buluyorsam ve çocuklarıma ya da eşime sonradan pişman olacağım cümleler kurup, kendilerini güvensiz hissettirip korkutuyorsam her şey yolunda değil demektir.

Burada aradığımız şey mükemmel anne ya da eş olmak değil; sadece daha sakin, daha mutlu, daha huzurlu, güvenli bir aile ortamı.
Hep kendi üzerimizde çalışarak farkında olmak, daha iyi birer ebeveyn olmak için gelişmeye devam edebiliriz. Hata yaptığımızı düşündüğümüz için ebeveynlikten istifa edemeyeceğimize göre; bu bitmeyen yolculukta yapılan hataları telafi edebiliriz. Yolculuğun devamını keyifli hale getirebiliriz. İyi ki birlikteyiz.

Yazı dizisini takip etmeyi unutmayın. Yorumlarınızı her zamanki gibi benimle paylaşırsanız çok sevinirim. İçten sevgilerimle…

Bu yazıyı paylaş

3 thoughts on “Kızgınlık Ölçeği”

  1. Berrah kara

    İzlenilen yol tam benim giden yolumu anlatıyor en fazla 3. Seviyede kalıyorum şükürler olsun 😅

  2. Benim ablam hep ya 4. Seviyede ya da 5 ve bunun normal olduğunu düşünüyor. Biz robot değiliz duygularımız var diyerek durumu normalleştiriyor ama ona öfkesini yansıtmanın başka yolların da olduğunu söylememe rağmen kabul etmiyor ve çığlık atarcasına bağırmanın normal olduğunu düşünüyor. 5. Seviyeye gelmeden önce bizi ben gerginim beni rahat bırakın diyerek uyardığını söylese de durumun bizden bağımsız olduğu zamanlarda da 5. Seviyede bağırıyor ve o durumda benim yapabileceğim bir şey yok ancak gitmek dışında. Aramı koparmak istemiyorum ama değişen bir şey yok ve bunun zamanla bana zarar verdiğini düşünüyorum. Ne yapılır bu durumda? Umarım yorumumu görürsünüz.

Gülşah Bastıyalı Uzunlar için bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Scroll to Top