2013’te Ohio State Üniversitesi & Utrecht Üniversitesi’nin yaptığı araştırma çocuklarını kendi uzantısı olarak gören ailelerin kendilerinin başarılı olamadıkları, içlerinde kalan ya da belki de çok iyi yaptıkları sporlara ya da hobilere çocuklarını yönlendirme konusunda baskıcı olduklarını gösteriyor.
Dr. Shefali’nin öncülüğünü yaptığı Duyarlı Ebeveynlik yaklaşımı, çocukları kendi uzantımız olarak algıladığımızda tüm duygusal yükümüzü onlara yüklediğimizi söylüyor. Duyarlı ebeveyn; çocukların kendi ilgi alanları, ruhları olduğunu ve bireysel özgür fikirlerini ifade etmeleri gerektiğini bilir. Çocukların ailenin mülkü olmadığını anlar.
“Çocuklar bizim kukla gibi, herhangi bir ürün gibi, sahip olabileceğimiz, kontrol edebileceğimiz, hükmedebileceğimiz varlıklar değiller. Böyle görmeye başladığımız anda; her şeyi mahvetmeye başlıyoruz” diyor Dr. Shefali.
Yukarıdan aşağı doğru talimat vermek yerine, duyarlı ebeveyn, egosunu ve kafasındaki “mükemmel çocuğu” yaratma isteğini bir kenara bırakır. Duyarlı anne-babalık ulaşılan bir mertebe değil; hiç bitmeyen bir yolculuktur. Sürekli devam eden bir gelişim halidir. Videonun orjinalini ilham veren videolar bölümünde bulabilirsiniz.
Çocukların benliklerinin oluşması ve özgün hallerinin ortaya çıkması için onlara alan bırakmamıza, zaman vermemize ihtiyaçları var. Bireyselliklerini keşfetmeleri için özgürlük ve sorumluluk verilmesi ve en önemlisi oldukları gibi kabul edildiklerini ve koşulsuz sevildiklerini hissetmeleri gerekiyor.