Ancak Konfor Alanından Çıkınca Gelişim Alanına Adım Atarsın

Konfor alanındayken hayat hepimiz için kolay. Bu çocukken de böyle, yetişkinken de… Ancak konfor alanından çıkınca gelişim alanına adım atıyoruz.

Konfor alanımızda kendimizi bildiğimiz ortamda güvende hissederiz. Kontrolü elimizde tuttuğumuz hissiyatına sahibizdir. Konfor alanından çıktığımız anda önce “Korku Alanı”na gireriz; çünkü bir bilinmezliğe adım atmışızdır ve burada pek çok belirsizlik vardır. Bu alandayken tekrar konfor alanına dönmek için bahaneler üretmek isteyebiliriz, başkalarının düşüncelerinden kolayca etkilenebiliriz; çünkü konfor alanına dönmek kolay olandır. Korku alanı farkındalıkla azim ve direnç göstermemiz gereken yerdir.

Korku aşamasını atlattıktan sonra “Öğrenme Alanı”na gireriz. Bu alanda yaşadığımız deneyim sonucunda yeni şeyler öğrenmeye başlarız. Zorluklarla baş etmek ve sorunları çözmek için çaba gösteririz, yeni beceriler ediniriz. Bir süre sonra bir de bakmışız ki burada da kendimizi güvende hissetmeye başlamışız. Önceden korkutucu olan bu alan artık kendimizi rahat hissettiğimiz bir hal almış. Aslında konfor alanımız genişlemiş.

Bu aşamanın da devamında “Gelişim Alanı” bekler bizi. Bu alanda kendimizi keşfetmeye, gerçekleştirmeye başlarız. Kişisel, sosyal, fiziksel, belki toplumsal hedeflerimize ulaşıp, yeni hedefler belirleriz. Hayallerimize dair vizyonlar oluşturup, o hayallere ulaşma alanıdır burası. Gelişiriz, büyürüz…

Bir örnek vermem gerekirse; 3 yaşındaki çocuğunuzun anaokuluna başlayacağını düşünün. Doğumundan itibaren sizinleydi, evinde olmak ve sizinle olmak onun konfor alanı. Bu çok da sağlıklı bir durum. Zaten sizinle güvenli bağlanmayı da gerçekleştirdiyse; keyfi çok yerinde, mutlu, güvenli bir çocuğunuz var demektir. Ne mutlu size.

Onu okula götürüp bırakmak istediğinizde tabii ki sizden ayrılmak istemeyecek; çünkü okul bilinmeyenlerle dolu, içeride tanımadığı öğretmenler ve başka çocuklar var. Bu yüzden oryantasyon dönemi önemli. İlk haftalarda sizin de okulda, yakınlarda olmanız ve istediği anda sizi görebileceği bir yerde bulunmanız ve okulda geçirdiği saatleri kademeli olarak arttırmanız önemli. Bunu yaparken çocuğunuzun konfor alanından korku alanına girdiğinin bilincinde olarak, ona duygusal desteğinizi vererek fakat okuldaki eğitmenlere de güvenerek tutarlı olmanız kıymetli olacaktır. Bu dönemin geçici bir dönem olduğunu hatırlatın kendinize.

İlerleyen günlerde ve haftalarda çocuğunuz öğrenme alanına girdiğinde, artık öğretmenlerini tanıyor ve güveniyor olacak, okuldaki arkadaşlarının isimlerini biliyor ve onlarla vakit geçirmekten keyif alıyor olacak. Okulda yapılan etkinliklere katılıyor, yeni şeyler öğreniyor, ve keyif alıyor olacak. O zamandan sonra okula girerken ve sizden ayrılırken artık durumu protesto etmiyor, mutlulukla içeri giriyor olma olasılığı çok yüksek.

Bu noktadan sonra çocuk bildiği okulunda, sevdiği öğretmenleriyle gelişim alanına girecek demektir. Okulun da tabii ki çocuğa alan açması ve bireysel gelişim alanlarının farkında olarak onu desteklemesi sonucunda çocuğunuz gelişme yolculuğunda mesafe kaydedecek.

Bu aşamalar her birimiz için, yaşantımızın her alanında geçerli. Kendimizi konfor alanından çıkmaya zorladığımız her alan bizi gelişim yolunda süprizlerle karşılayacak. Ne dersiniz bu farkındalıkla zorlandığımız alanlara yeniden baktığımızda neler fark ederiz?

Bu yazıyı paylaş

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Scroll to Top